veraset ne demek?
Kökeni: Arapça
- Kalıtım
- Mirasta hak sahibi olma
Hatta türedi ortaklar da çıkacak, veraset bile düzülecek, soy sop iddialarına girilecekti.
T. Buğra - Kalıtım. Kalıtçılık belgesi.
- Bk. kalıtım
- Inheritance.
- Heredity kalıtım.
- Soyaçekim.
- Administration.
- Tutorship.
- Heredity.
- Hereditary transmission.
- Succession.
kalıtım
- Çevre etkileriyle köklü olarak değiştirilemeyen özelliklerin, döllenme sırasında, dişi ve erkeğin kromozomları yoluyla bir kuşaktan ötekine geçmesi, soya çekim, irs, irsiyet, veraset.
- Biyolojik özelliklerin, genlerin, bir dölden diğerine aktarılması. Genler hem birbirleriyle hem de bulundukları çevreyle etkileşerek, belirgin özellikleri yani fenotipleri oluştururlar. Bu nedenle oğul döl ebeveynine veya akrabalarına, diğer bireylere oranla daha çok benzerlik gösterir.
- Belirli bir özellik veya niteliğin ebeveynden yavrulara aktarılması, ırsiyet.
- Bir bireyin genetik yapılanması.
- Kalıtım kuralları ve kalıtsal özellikleri konu alan biyoloji dalı, soya çekim.
- Inheritance, heredity.
- Heredity.
- Genetics.
- Contribution.
- Heritage.
kalıtım
- Çevre etkileriyle köklü olarak değiştirilemeyen özelliklerin, döllenme sırasında, dişi ve erkeğin kromozomları yoluyla bir kuşaktan ötekine geçmesi, soya çekim, irs, irsiyet, veraset.
- Biyolojik özelliklerin, genlerin, bir dölden diğerine aktarılması. Genler hem birbirleriyle hem de bulundukları çevreyle etkileşerek, belirgin özellikleri yani fenotipleri oluştururlar. Bu nedenle oğul döl ebeveynine veya akrabalarına, diğer bireylere oranla daha çok benzerlik gösterir.
- Belirli bir özellik veya niteliğin ebeveynden yavrulara aktarılması, ırsiyet.
- Bir bireyin genetik yapılanması.
- Kalıtım kuralları ve kalıtsal özellikleri konu alan biyoloji dalı, soya çekim.
- Inheritance, heredity.
- Heredity.
- Genetics.
- Contribution.
- Heritage.
veraset hakkı
- Reversion.
veraset hakkına sahip kişi
- Reversioner.