vebalı bölge ne demek?
- Plague spot.
plague
- Bela, musibet
- Taun, veba
- Dili baş belası, dert
- Uğraşmak, rahatsız etmek
- Eziyet vermek, başına bela kesilmek
- Belasını vermek
- Bela olmak, bezdirmek, cezalandırmak
vebalı
- Vebaya yakalanmış olan.
- Stricken with plague.
vebal
- Günah
- Consequences of an evil action.
- Strafe.
bölge
- Sınırları idari, ekonomik birliğe, toprak, iklim ve bitki özelliklerinin benzerliğine veya üzerinde yaşayan insanların aynı soydan gelmiş olmalarına göre belirlenen toprak parçası, mıntıka
- Vücut yüzeyinde sınırları belli herhangi bir bölüm, nahiye.
- Bir ülkenin, doğal özellikleri, nüfus yapısı, kaynakları, çıkarları açısından türdeşlik gösteren, bir bütün olarak tasarlanmasında yarar görülen bölümü.
- Bir kentin, bilinçli bir belgeleme yöneltisinin sonucu olarak, işleyim, tarım, konut, yönetim, tecim vb. işlevleri için, düzentasarında ayrılmış alanlardan herbiri.
- Region, zone.
- Area.
- Zone.
- Region.
- District.
- Division.