varoluşçu ne demek?
- Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma
İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir.
S. F. Abasıyanık - Bir değer yaratan emek.
- Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev
- Sanayi, ticaret, tarım, maliye vb. alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü.
- Kamu yararına yapılan işler.
- Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma.
- Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek
Sonunda bir iş buldum.
S. F. Abasıyanık - İş yeri
Kalk yavrum, işe geç kalacaksın.
S. F. Abasıyanık - Varoluşçuluk yanlısı, egzistansiyalist.
- Existentialist.
varoluşçu etik
- Bilimsel ve nesnel düşüncenin ifade ettiği nedenselliğin bir yanılsama olduğunu göstermeyi ve insanlara unuttukları özgürlük duygusunu anımsatmayı hedefleyen, ayrıca insanın kendi yaşamına ilişkin kararlarda mutlak bir özgürlük içinde olduğunu ileri süren görüş, egzistansiyalist etik.
- Existentialist ethics.
varoluşçu ruhbilim
- İnsan davranımının, olabilirlik açısından ya da ülküsel bakımdan değil de duyumlar, imgeler ya da duygular gibi gerçek ve nesnel verilere göre incelenmesi gerektiğini savunan ruhbilim görüşü.
- Existential psychology.