varis ne demek?
Kökeni: Arapça
- Toplardamar genişlemesi
Varis ağrıları yüzünden on dakikadan fazla ayakta duramıyordu.
E. Şafak - Kendisine miras düşen, mirasçı, kalıtçı
Ali Bey'in evlat ve vâris edineceğini düşündüğü anlar olmuştur.
H. E. Adıvar - Kirli kan taşıyan damarların, fonksiyonel bozuklukları sonucu ya da kan akımının önündeki bir engel nedeniyle genişliyerek kıvrımlı bir hal almasıdır.Yüzeyel olduğu gibi derin venlerde de varis gelişebilir.
- Bir veya daha fazla toplardamar, atardamar veya lenf damarı duvarında torba veya kese biçiminde yerel genişleme göstermesi, variks, varikosite.
- Kıvrıntılar gösteren genişlemiş toplardamar.
- Ordubozan.
- Heiress.
- Successor.
- Heir.
- Devisee.
- Heritor.
- Inheritor.
- Inheritress.
- Inheritrix.
- Survivor.
- Varicose vein.
- Varicosis.
- Varicosity.
- Varix.
- Varicose veins.
- Varix
toplardamar
- Kanın, vücudun her yanından kalbe gitmesine yarayan damar, verit.
- İçinde kanın tek yönde ilerlemesini sağlayan kapakçıklar bulunan, duvar yapılarında atardamarlara göre daha az kas tabakası ve elâstik teller bulunan, kanı yüreğe taşıyan damar. En geniş olanı vena cava'dır.
- Vein.
- Veine
varis adresi
- Destination address
varis çorabı
- Surgical stocking, varicose bandage.
- Elastic stockings.