vacib ne demek?
Kökeni: Arapça
- Bk. ulufe
- Yapılması din açısından gerekli olan şeyler
ulufe
- Osmanlılarda kapıkulu askerlerine, saray ve devlet kuruluşlarındaki bazı görevlilere üç ayda bir verilen ücret.
- Osmanlılarda kapıkulu askerine, saray ve devlet örgütlerindeki kimi görevlilere üç ayda bir verilen ödenek.
- Yeniçerilere ve sipahilere dağıtılan maaş.
- Hist.
- Salary paid trimonthly to certain soldiers and officials.
Vacib ül vücud
- Yokluğu mümkün olmayan Allah. Vücudu mutlak var olan. Ezeli ve ebedi.
vacibat
- Yapılması gerekli olan şeyler.
- Vacip olan şeyler.