uzlaştırıcılık ne demek?
- Ara buluculuk.
ara
- Aralık.
- İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, açıklık, aralık, boşluk, mesafe.
- İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla.
- Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi
- Toplu bulunan nesnelerin veya kimselerin içi
- Bir oyunda, bir filmde dinlenme süresi, antrakt.
- Toplu jimnastik dizilmelerinde, sıradakilerin birbirlerinden yanlamasına olan uzaklıkları.
- Futbol oyununun kırk beşer dakikalık iki devresi arasında verilen on beş dakikalık dinlenme süresi.
- Sinemalarda gösterim başlarında ya da ortalarında verilenara.
- Takımların oyunarasında aldıkları birer dakikalık dinlenme ve yönelge alma süresi. Bir takım bütün bir oyun süresince ancak dörtara alabilir. Buara dakikaları oyun süresinin dışında kalır.
uzlaştırıcı
- Uzlaşmayı sağlayan kimse, ara bulucu.
- Conciliator.
- Conciliatory.
- Pacific.
uzlaştırıcı işçi
- İş yerinde işverenle işçiler arasında meydana gelebilecek tek yönlü, ya da toplulukla iş anlaşmazlıklarını çözümlemek üzere işverenle konuşup anlaşma ve uzlaştırma ödevini üzerine alan kişi.
- Worker's delegate.
- Représentant d'ouvriers, délégué ouvrier