uykucu ne demek?
- Uykuyu seven, çok uyuyan kimse.
Sluggard.
Slumberous.
Great sleeper.
Sleeper.
Lie-abed.
Late riser.
Sleepyhead.
uykuculuk
- Uykucu olma durumu.
- Ara ara nöbet halinde gelen aşırı uyku düşkünlüğü.
uyku
- Dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumu
- Çevrede olup bitenin farkında olmama, gaflet, aymazlık.
- Doğada görülen sükûnet durumu.
- Gerçeği görememe, aymazlık.
- Metabolizmanın çok yavaşlatıldığı sakinlik ya da istirahat durumu.
- (Bak: Kaylule)
Sleeping.
Rest.
Shuteye.
Slumbers.