uyarmamak ne demek?
- Form of uyarmak) warn, caution, forewarn, alert, give warning, advise, awake, give notice, tip, tip off, lecture, tip the wink, induce, excite, stimulate, sex up, admonish, advise against, advise smb.
- Of smth., charge, exhort, expostulate, give smb.
- Notice of.
uyarma
- Uyarmak işi, ihtar, tembih
- Bir duyu organını, bütün bir sinir düzenini, kendi dışındaki bir nesne veya durumun bir tepkide bulunmaya yöneltmesi.
- Bir organ ya da dokuda çalışma meydana getirilmesi. Eksitasyon.
- Nicemsel dizgeyi, daha yüksek bir erke düzeyine çıkarma.
- Embriyolojide canlıyı meydana getirmek üzere farklılaşmış embriyonik bir hücre topluluğunun yanında daha az farklılaşan diğer bir hücre topluluğuna etki etmesi, onu geliştirmeye zorlaması.
- Warning.
- Caution.
- Excitation.
- Stimulation.
- Premonition.
uyarma bandı
- Excitation band