uyarı ne demek?
- Herhangi bir konu, sorun üzerine ilgi çekme, ikaz, ihtar, tembih
Kentin yaşlılarının da düşüncelerini aldılar. Onların uyarılarına uydular.
H. Taner - Organizmada uyarım yaratan güç.
- Yapılan yanlışın yinelenmesinden ötürü hakemce yapılan dikkat çekme. (Uyarı alan güreşçi kötü puan alır.)
- Yürüyüş yarışlarında, yerle aralıksız dokunma kuralından uzaklaşan yürüyüşçüye, yargıcının bir kez olmak üzere ak bayrak kaldırarak yaptığıuyarı.
- Warning.
- Admonitory.
- Notice.
- Advice.
- Tip-off.
- Caution.
- Admonition.
- Caveat.
- Commination.
- Demerit.
- Demerit mark.
- Exhortation.
- Injunction.
- Lecture.
- Monition.
- Remark.
- Remonstrance.
- Instigation.
- Notice ikaz.
- Ihtar.
- Tembih.
- Stimulus.
- Excitation.
- Alert.
- Attention.
- Alarm.
- Notification.
- Suggestion.
- Tip- off.
- Verwarnung
- Avertissement
uyarı adı
- Alert name
uyarı aracı
- Yangın gibi tehlike anında tiyatro yapısı içinde bulunan kişileri uyaran araç.
- Alarm.
- Avertissement