utangaç ne demek?
- Bir toplulukta güvenini yitiren, rahat konuşamayan ve rahat davranamayan, sıkılgan, mahcup
Ben yalnız uslu ve çekingen değil, aynı zamanda son derece utangacım da.
Y. K. Karaosmanoğlu Ashamed.
Prude.
Self-conscious.
Strange.
Bashful.
Timid.
Shamefaced.
Shame-faced.
Diffident.
Embarrassed.
Gawky.
Mean.
Pudent.
Retiring.
Timorous.
Inhibited.
Sheepish.
Backward.
utangaç kimse
Shy, gawk, violet.
utangaçlık
- Sıkılganlık, mahcubiyet
Inhibition.
Shyness.
Bashfulness.