unutmak ne demek?
- Aklında kalmamak, hatırlamamak
Kaç kere aynı palavralarla kendimi avutmuş, öfkemi geçirmiş, sonradan hepsini unutmuştum.
R. H. Karay - Bir şeyi dalgınlıkla bir yerde bırakmak.
- Bir şeyi yapamaz duruma gelmek
Onu da bilirdim eskiden memleketteyken amma sonradan unuttum.
O. C. Kaygılı - Bağışlamak.
- Gereken önemi vermemek, üstünde durmamak
İçinde kabaran sevinçten vücudunun berelerini unutarak uyudu.
H. E. Adıvar - Hatırdan, gönülden çıkarmak
İyiliğini de ölünceye kadar unutmam.
M. Ş. Esendal - Leave, leave behind.
- Forget.
- To forget.
- Pass the sponge over.
- Be unmindful of.
- Neglect.
- Leave out.
- Be oblivious of.
- Omit.
- Loose sight of.
- Unlearn.
unutma
- Unutmak durumu.
- Önceden öğrenilmiş, görülmüş olan herhangi bir şeyi anımsayamama ya da tanıyamama.
- Oblivion.
- Forgetting.
- Omission.
unutma beni
- Forget-me-not.