unfinished or incomplete part ne demek?
- Noksanlık
noksanlık
- Noksan olma durumu, eksiklik.
- Bk. istem fazlası
- Bir kromozomun bir parçasının ya da bir genin yokluğu ile ortaya çıkan durum.
- Deficiency.
- Defect.
- Shortage.
- Unfinished or incomplete part.
- Shortcoming.
- Lack.
- Want.
unfinished
- Bitmemiş, tamamlanmamış
- Yarım kalmış, cilasız, kaba, işlenmemiş
- Son duruma gelmemiş.
unfinished business
- Açık iş
- Henüz bitirilmemiş iş
- Açık bırakılmış şey
- Bir kimsenin geçmişinden hayaletler
- Bitmemiş iş, bitirilmemiş iş
or
- Hlk. Kırmızıyla sarı arasında bir at donu.
- Bağlaç yahut, veya
- Yoksa
- Altın sarısı
- Oregon.
incomplete
- Tamamlanmamış, bitmemiş
- Eksik, kusurlu
- Noksan, tamam olmayan