uncu ne demek?

  1. Un satan kimse.
  2. (en)Flour seller.

un

  1. Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri
  2. Bk. Birleşmiş Milletler Örgütü
  3. Fiziksel form olarak bir yem maddesinin öğütülmüş veya partikül irilikleri başka bir yöntemle küçültülmüş durumu veya hububat tanelerinin, diğer tohumların veya ürünlerin ince öğütülüp elenmesiyle elde edilen ve esas itibarıyla nişasta ve endospermin glüteninden oluşan yumuşak kısmı.
  4. (en)An inseparable verbal prefix or particle.
  5. (en)Sometimes particles and participial adjectives formed with this prefix coincide in form with compounds of the negative prefix un- ; as in undone , meaning unfastened, ruined; and undone meaning not done, not finished.
  6. (en)Un- is sometimes used with an intensive force merely; as in unloose.
  7. (en)An inseparable prefix, or particle, signifying not; in-; non-.
  8. (en)In- is prefixed mostly to words of Latin origin, or else to words formed by Latin suffixes; un- is of much wider application, and is attached at will to almost any adjective, or participle used adjectively, or adverb, from which it may be desired to form a corresponding negative adjective or adverb, and is also, but less freely, prefixed to nouns.
  9. (en)Un- sometimes has merely an intensive force; as in unmerciless, unremorseless.
  10. (en)Un- is prefixed to adjectives, or to words used adjectively.

uncud

  1. Çekirdeği çıkmış üzüm.

uncultivated

  1. Işlenmemiş
  2. Işlenmemiş, ekilmemiş, eğitilmemiş, kültürsüz

Türetilmiş Kelimeler (bis)

uncuduncultivateduncultivated soiluncultivated talentuncultureunculturedunculukuncurbeduncureduncurluncuncauncacheduncageuncalculated
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın