unaccommodated ne demek?
- Intibak etmemiş
- Tertibatsız.
intibak
- Çevreye veya bir duruma uyma, uyum sağlama.
- İki şeyin ölçülerinin birbirini tutması.
- Bir mekanın yükselmesi.
- Adjustment.
- Adaptation.
- Accommodation izlenim.
- Accomodation.
- Conformation.
- Suitability.
- Matching.
unaccommodating
- Rahatına düşkün, keyfine düşkün, eğilmez
- Kendi rahatını feda edemeyen.
unaccompanied
- Yalnız, tek başına
- Yanında kimse olmayan
- Refakatsiz