unable to ne demek?
- Yapamamak, edememek
- Gücü yetmemek
- Yeterli olmamak
- Yapabileceklerinin dışında olmak
unable to face
- Yüzleşememek
- - ile ilgilenememek
- - ile yüz yüze gelememek
- Karşı karşıya gelememek
- Yüz yüze gelememek
unable to keep secrets
- Gevşek ağızlı
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
Türetilmiş Kelimeler (bis)
unable to faceunable to keep secretsunable to respondunable to workunableunablenessunabunabashedunabashedlyunabatedunabatingunauna benzer şeyuna cordauna katılan yağuna merkeltoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijen