tutuklanmış ne demek?
- Busted
busted
- Bozulmak, bozmak; becerememek, sona ermek; vurmak, iflas etmek, iflas ettirmek; tartışmak, kırmak, patlatmak, tutuklamak; rütbe indirmek
- Tutuklanmış.
tutuklanmış su
- Bir katıda, kimyasal kuvvetlerden ziyade fiziksel kuvvetlerle tutulan su.
tutuklanma
- Tutuklanmak işi