tutuşmak ne demek?

  1. Birbirini tutmak, birbirine ilişip dokunmak.
  2. Bir işe başlamak, girişmek

    İki ordu bir harbe daha tutuştular.

    F. R. Atay
  3. Yanmaya başlamak, ateş almak

    Bu fenerleri birbirine bağlayan çiçekli askılardaki küçük lambalar tutuştu.

    H. C. Yalçın
  4. Kızarmak, kızıllaşmak

    Karşı dağlarda tutuşmuş gibi gül bahçeleri / Koyu bir kırmızılık gökten ayırmada yeri.

    Y. K. Beyatlı
  5. (en)Blaze.
  6. (en)Ignite.
  7. (en)Kindle.
  8. (en)To catch alight.
  9. (en)To catch fire.
  10. (en)To kindle.
  11. (en)To blaze.
  12. (en)To ignite.
  13. (en)To begin to burn.
  14. (en)Catch.
  15. (en)To be on fire.
  16. (en)To take fire.
  17. (en)Grapple.
  18. (en)Inflame.

tutuşma

  1. Tutuşmak işi.
  2. Güreşe başlama.
  3. (en)Catching fire.
  4. (en)Holding hands.
  5. (en)Combustion.
  6. (en)Explosion.
  7. (en)Flare up.
  8. (en)Ignition.

tutuşma noktası

  1. Bir özdeğin tutuşarak yanabildiği en düşük sıcaklık.
  2. (en)Kindling point.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tutuşmatutuşma noktasıtutuşmamaktutuşmaztutuşmaz gaztutuştutuşabilirtutuşabilir gazlartutuşkantutuşkan çözen
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın