tutkun ne demek?
- Gönül vermiş, meftun, meclup
Kapıda bekleşen tutkunlarından bir tanesinin arabasına atladığı gibi, ortadan kayboluyordu.
E. E. Talu - Bir şeye alışma, bağlanma, düşkün olma
Ben yine eskisi gibi tutkunum tiyatroya.
N. Cumalı - 1. bir şey ya da birine düşkün bağlı. 2. bol, verimli. 3. esir, tutsak.
- Bir şey ya da birine düşkün, bağlı (kimse).
- Bol, verimli.
- Esir, tutsak.
- Addicted to.
- Passionately in love.
- Amorous.
- Enamoured.
- Ambitious.
- Crazy.
- Hooked.
- Lover.
- Fond of.
- Mad about/for.
- Crazy about.
- Hooked on.
- Affacted by.
- Given to.
- In love with.
- Passionately in love with.
- Attached.
- Captive /.
- Stuck on.
tutkun etmek
- Ravish.
tutkun kimse
- Captive