tumbler ne demek?
- Su bardağı
- Taklakçı güvercin, uçarken takla atan güvercin
- Emniyet kilidinde hareketli kısım
- Tabancada tetik ile hareket ettirilen bir kısım
- Hacıyatmaz.
- Perendeci, taklacı, hacıyatmaz, büyük bardak, su bardağı (büyük), tetik düzeni, taklacı güvercin
su
- Yaşam kaynağı.
- Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu
- Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı.
- Bazı kokulu yaprak veya çiçekler imbikten çekilerek elde edilen kokulu sıvı.
- Yemeğin sulu bölümü
- Hidrojenle oksijenden oluşan, oda sıcaklığında sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab.
- Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik.
- Sutaşı.
- Bkz. çay.
- H2O; yer yüzeyinin en büyük bölümünü oluşturan, kimyaca çok kalımlı, renksiz, kokusuz, tatsız sıvı.
tumbler switch
- Devirme şalter
tumble
- Düşüş, yuvarlanma
- Taklak
- Tepetaklak olmak, dönmek
- Perende atmak
- Düşmek, yıkılmak, devrilmek
- Yuvarlanmak
- Acele ve dikkatsizce yürümek
- Takla atmak
- Karıştırmak, altüst etmek
- Örselemek