tubaha ne demek?
- Çömlek.
tuba
- Baht, mutluluk, müjde.
- Üzerinde pistonlar bulunan, bakırdan nefesli çalgı.
- Cennette bulunduğuna inanılan, kökü yukarıda, dalları aşağıda büyük bir ağaç.
- Cennet, bahçe, güzellik, hayır, şeref ve gıpta; cennette bir ağacın adı, cennetin isimlerinden bir isim.
- Sonuna doğru genişleyen boru, boru biçiminde organ, tüp, boru.
- Kökü yukarıda, dalları aşağıda cennet ağacı.
- Güzellik, iyilik, hoşluk.
- En güzel, en iyi, hoş.
- Her şeyin iyisi ve efdali.
- The lowest-pitched member of the brass instrument family, with the following stages of sound production: energy source: air vibrating element: the player's lips resonating chamber: the instrument's body A tuba designed for marching is called a Sousaphone.
tuba auditiva
- Orta kulak boşluğunu yutak boşluğuyla birleştiren, orta kulak içindeki hava dengesini sağlamak ve buradaki salgısını dışarıya atmakla sorumlu olan bir yol.
- Orta kulak boşluğunu yutak boşluğuyla birleştiren, orta kulak içindeki hava dengesini sağlamak ve buradaki salgısını dışarıya atmakla sorumlu olan bir yol. Bu kanal tek tırnaklılarda ventrale doğru hava kesesini oluşturur.
- Tuba auditiva.
- Tuba auditiva