trusser ne demek?
- Saman balyası bağlayan kimse; fıçı veril saran kimse; çiçek salkımları veren bitki; çiçek demeti bağlayan kimse; deste yapan kimse
trussed
- Bağlamak, demet yapmak, destek koymak, asmak, ipe çekmek
- Paketlenmiş
truss
- Bağlamak, demet yapmak, destek koymak, asmak, ipe çekmek
- Fıtık bağı, kasık bağı
- Kiriş, destek, makas, dayak, üçgenlerden oluşan takviye iskeleti
- Kuru ot veya saman demeti
- Bağlam, demet
- Büyük serenin orta yerini direğe bağlayan demir çember
- Tavuğu pişirmeden önce kanadını kırıp bağlamak
- Destek koymak
- Sıkıca bağlamak