tribün ne demek?
- Spor salonu stadyum, hipodrom vb. yarışma ve gösteri yapılan yerlerde seyircilerin oturduğu koltuklu veya basamaklı bölüm
Muazzam avlunun medreseler tarafında, kadınlar için tribünler yükseliyordu.
H. E. Adıvar - Bk. seki
- Tribune.
- Stand.
- Stands.
- Bleachers.
- Grandstand.
seki
- Sekil.
- Oturmak için evlerin önüne taş ve çamurdan yapılan set.
- Oturulacak sedir biçiminde taş veya set.
- Toprak üstündeki yükseklik, doğal set, taraça.
- Akarsuların iki yakasındaki yamaçlarda, bazı deniz ve göl kıyılarında görülen basamak biçiminde yeryüzü şekli, set taraça, teras.
- Alıcı ile alıcı yönetmeni ve yardımcısının yüksek görüş noktasında çalışabilmelerini sağlamak için yapılmış ayaklı, dört köşe, yüksekçe kürsü.
- Atlarda bacaklarda genellikle beyazlıklar şeklinde görülen nişaneler.
- Kapalı ya da açık oyun alanlarının çevresinde seyircilerin oturup karşılaşmaları izleyebilmeleri için yapılan basamak basamak yer. bk. açıkseki, kapalıseki.
- Direğin altında konulan taş ayak, kürsü taşı, kapıların yanlarında ve bahçelerde havuzların etrafında yapılan sed ve peyke, odaların zeminden yüksekçe olarak bir kısmına yapılan döşeme yerlerinde kullanılır bir tabirdir.
- White sock of a horse.
tribünlere oynamak
- Iş yapmadığı hâlde kendini iş yapıyor gibi göstermek.
tribü
- Aynı dili konuşan, aynı kurumlara, geleneklere, göreneklere sahip, ortak bir yerleşme alanı olan ve ortak bir kökten gelen birkaç jens'in özerk bir toprak üzerinde oluşturdukları budunsal birlik.
- Tribe.
- Tribu