transponder ne demek?
- Elek
- Bir sinyali aldığında otomatik olarak nakleden cihaz
elek
- Taneli veya un gibi toz durumunda olan şeyleri yabancı maddelerden ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak için kullanılan, tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiş, gözenekli tel, kıl, bez vb.nden oluşan araç
- Tron demetlerinin rengine göre, görüntülükteki üçlü noktalardan gerekenlerin uyarılması sonucu, katmalı renk işleminin gerçekleştirilmesi için renkli almaçlarda görüntülüğün iç çeperinin önünde yer alan, üzerinde yaklaşık 400.000 delik bulunan çelik örtü.
- Kafes biçiminde, tel ya da gözenekli metalden yapılmış, kaba pislikleri ayırmaya yarayan süzgeç.
- Çelikten yapılmış, döner tipte büyük çaplı elek.
- Trommel.
- Strainer.
- Shadow mask.
- Sieve.
- Screen.
- Griddle.
transpontine
- Köprü ötesinde
- Londra'da Thames nehrinin güney tarafında.
transport
- Nakletmek
- Taşımak
- Nakliye gemisi. nakliye aracı.
- Kuvvetli bir duyguya kapılma, kendinden geçme
- Taşımacılık, nakliyat
- Bir yerden başka bir yere taşıma, iletme, nakil.
- Taşınım
- Taşımacılık yapmak
- Bk. taşıma
- Public transport: toplu taşıma