train ne demek?
- Tren, katar
- Saf
- Refakatçiler, maiyet
- Yerde sürünen uzun etek
- Silsile, takım, sıra, düzenli durum
- Sıra halinde barut
- Hayvanı tuzağa çekmek için sıralanmış yem
- Alıştırmak, öğretmek, talim ettirmek
- Ehlileştirmek
- Dalları kazık veya duvara bağlayıp istenilen biçime getirmek (ağaç veya fidan)
- Nişan almak (top)
- Talim etmek
- İdare etmek
- Pehriz ile yarışa hazırlanmak
- Talim görmek
- Eğitmek, yetiştirmek
- Alıştırmak, terbiye etmek
- Antrenman yapmak
- Nişan almak, doğrultmak (silah), alıştırma yapmak
train bearer
- Nedime
train depot
- Tren istasyonu