toplu ne demek?
- Topu olan.
- Hep bir arada, toplanmış
Yol, toplu yaşamanın doğurduğu bir gereksinmeyi karşılamak için yapılır.
N. Cumalı - Düzene konmuş.
- Topunu, tamamını, bütününü içine alan.
- Vücutça dolgun
Boyum uzun olmadığından mı nedir, büsbütün toplu gösteriyorum.
A. İlhan - Corporate.
- Roundabout.
- Holo-.
- Aggregate.
- Fleshy.
- Together.
- Wholesale.
- Collected.
- Gathered.
- Neat.
- Tidy.
- Global.
- Overall.
- Buxom.
- Plump.
- Rotund.
- Having a knob/round head.
- Having a knob.
- Compact.
- Batch.
- Assembled.
- Comprehensive.
- Cumulative.
- Grouped.
- Joint.
- Integrated.
- Knobbed.
- Gross.
- Brief.
- Funneled.
- General.
- Abstract.
- Ball headed (pin.
- Concentrated.
- Aggregated.
- Collective.
- Whole.
- Concerted.
topu
- Hepsi
- Tümü, hepsi.
- Yalnızca, olup olacağı.
- Total.
toplu alıştırmalar
- Group exercises.
- Exercices en groupe
toplu anten
- Bk. ortak dalgalık