toparlanmak ne demek?
- Toparlama işine konu olmak veya toparlama işi yapılmak.
- Para yönünden durumunu düzeltmek.
- Sağlığı düzelmek.
- Bir işi, bir hareketi yapmaya hazır duruma gelmek
Can havliyle silkinip toparlanarak ve bütün bağlarından sıyrılarak birdenbire ayağa kalkıvermiş.
Y. K. Karaosmanoğlu - Pull oneself together.
- Collect oneself.
- Pick oneself up.
- Gather strength.
- Gather.
- Rally.
- Tidy oneself up.
- Tidy up.
- Pack.
- Pack up.
- Pick up.
- Pick up one's strenght.
- Recover.
- To be gathered together.
- To be collected.
- To be summarized.
- To pull oneself together.
- To set one's house in order.
- Pull oneself upright.
toparlanma
- Toparlanmak işi.
- İktisadi konjonktürdeki genişleme aşamasının başlangıç dönemi.
- Bir dizgenin üzerindeki dış etkilerin kalkmasıyla başlangıçtaki duruma dönmesi.
- Bir dizgenin üzerindeki dış etkilerin kalkmasıyla başlangıçtaki duruma dönmesi.
- Recovery.
- Upturn.
- Erholung
- Récupération
toparlanmamak
- (neg. form of toparlanmak) collect oneself, pick oneself up, gather strength, gather, rally, tidy oneself up, tidy up, pack, pack up, pick up, pick up one's strenght.