tolerance dose ne demek?
- Tahammül dozu
- Tolere edilebilecek doz
- Hastalanmadan bir insanın belirli bir süre dayanabileceği radyasyon miktarı
- Hoşgörülebilecek doz
tahammül
- Nesne, güçlü, zorlayıcı dış etkenlere karşı koyabilme, dayanma.
- İnsanın kötü, güç durumlara karşı koyabilme gücü, kaldırma, katlanma
- Yüklenmek. Bir yükü üstüne almak.
- Tolerance.
- Patience.
- Endurance.
- Resistance.
- Fortitude.
- Hardihood.
- Hardiness.
tolerance limits
- Hoşgörü sınırları
tolerance
- Hoş görme
- Tahammül
- Hata payı
- Bkz. tolerans
- Hoşgörü, dayanma
- Müsamaha, müsaade
dose
- Şaraba alkol katmak
- Dozunu ayarlamak
- Bir defada alınan ilaç miktarı, doz
- Belirli miktarda ilaç vermek
- Tatsız bir şey vermek
- İlaç almak