the wind is down. ne demek?

  1. Rüzgar hafifledi.

rüzgar

  1. Yel.
  2. Havanın yer değiştirmesinden oluşan esinti, yel, bad.
  3. Havayuvarında ayrımlı basınç altındaki yöreler arasında oluşan, yatay yönde, esiş yönü, süresi ve biçimleriyle ayrımlı hava devinimi.
  4. Zaman, devir.
  5. Dünya, alem
  6. T. Yel.
  7. Talih
  8. Zaman, devir, hengam, vakit. (Osmanlıca'da yazılışı: rüzgâr)
  9. (en)Wind, breeze, blow, flatus.
  10. (en)Wind.

the

  1. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
  2. O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
  3. Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)

the 1967 borders

  1. 1967 sınırları, yeşil hat, Bağımsızlık Savaşı sonrasında ateşkes anlaşmalarında oluşturulan sınırlar (İsrail Tarihi)

wind

  1. Dolamak
  2. Kıvırmak, kıvrılmak
  3. Rüzgar, yel
  4. Döndürmek
  5. Sarmak
  6. Döndürmek
  7. Kıvrıla kıvrıla gitmek, dolambaçlı olmak
  8. Çevirmek
  9. Kurmak (saat)
  10. Dolaşmak

is

  1. Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke
  2. Yakıtın tam yanmamasından oluşan, dumanla yükselen kömürleşmiş tanecikler.
  3. Sürme (II).
  4. Yanma odalarında ya da ateşliklerin üstünde, yakıtın yanması sonucu biriken kurum.
  5. Bkz. sürme
  6. (en)Soot.
  7. (en)Black.
  8. (en)Smut.
  9. (en)Lampblack.
  10. (en)Stands for Information System.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

thethe 1967 bordersthe 1st cervical vertebrathe 2004 tsunamithe 80 20 rulethe a teamthe abcthe abc powersthe ablativethe ablative caseththa sackthaithai boxingthai citizenwindwind backwind brokenwind cheaterwind deflectionwind downwind eggwind exposurewind forcewind gagewinwin by a lengthwin by defaultwin easilywin hands down
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın