tevzi ne demek?
- Dağıtma
- Üleştirme
- Bk. dağıtım
- Pay ederek dağıtma
- Dağıtmak. Herkesin hisselerini ayırıp vermek.
- Distribution.
- Delivery (of mail, newspapers)
- Division.
- Allotment.
- Repartition.
- Delivery.
- Issue.
dağıtma
- Dağıtmak işi, tevzi etme.
- Nüfusun belli özeklerde aşırı ölçüde yığılmasından doğan sakıncaları gidermek amacıyla, kentbilim yöntemlerinden yararlanarak, bu özeklerde yaşayan ve çalışan insanlardan bir bölümünü yeni yerleşim yerlerine kaydırmak.
- Distribution.
- Allocate.
- Disbandment.
- Dispersal.
- Dissipation.
- Dispensation.
- Issue.
- Dispersion
dağıtım
- Dağıtma işi, tevzi.
- Bir merkezden çeşitli yerlere gönderme işi.
- Yapımcılar ile oynatımcılar arasında aracılık yapan, oynatımcılara kiralamak üzere bir filmindağıtım hakkını belirli bir süre için yapımcıdan satın alarak çalışan sinema işleyimi kolu
- Filmin yapımcıdan alınarak oynatımcıya kiralanması işi.
- Distributing.
- Distributive.
- Dividing.
- Distribution.
- Handling.
- Circulation.
tevzi bürosu
- Dağıtım işleri ile uğraşan büro.
- Distributing office.
tevzi edilmemiş kar
- Bk. dağıtılmamış kâr