tevkif ne demek?
- Durdurma.
- Bir suç dolayısıyla birini tutuklama.
- Bk. tutuklama
- Alıkoyma, tutma. Hapis olarak bekletme. Vakfetme.
- Stopping.
- Halting.
- Arrest.
- Detention.
- Apprehension.
- Attachment.
- Taking into custody.
- Deducting.
- Withholding from (an amount paid.
- Interception.
tutuklama
- Tutuklamak işi, tevkif
- Yasada gösterilen koşullar gereğince ve yargıcın yazılı buyruğu ile sanığı tutuklarevine kapatıp geçici olarak özgürlüğünü kaldırma.
- Arrest, detention.
- Apprehension.
- Bust.
- Arresting.
- Detention.
- Arrest.
- Arrestation.
- Taking sb into custody pending criminal investigation.
tevkif emirnamesi
- Capias
tevkif etmek
- Tutuklamak.
- To arrest tutuklamak.