teslimatçı ne demek?
- Teslimat işiyle uğraşan.
- Roundsman.
teslimat
- Teslim edilen eşyalar veya yatırılan paralar.
- (Teslim. C.) Bir hesap üzerine yapılan ödemeler.
- Good delivered.
- Deliveries.
- Money paid over to sb.
- Payments.
teslimat
- Teslim edilen eşyalar veya yatırılan paralar.
- (Teslim. C.) Bir hesap üzerine yapılan ödemeler.
- Good delivered.
- Deliveries.
- Money paid over to sb.
- Payments.
teslim
- Bir şeyi sahibine verme.
- Emanet alınan bir şeyi sahibine geri verme.
- Bırakma, devretme, terk etme.
- Ol veya teslim oluyorum sözü.
- Gerçek olduğunu söyleme, doğrulama.
- Fasıl müziğinde peşrevin ve saz semaisinin her hanesi sonunda tekrarlanan parça.
- Teslim ol veya teslim oluyorum sözü.
- Bir emaneti verme.
- Delivery.
- Handing over.