tesis ne demek?
- Yapma, kurma, temelini atma.
Ayşe derhâl dostluk tesis eden bir İstanbul kızıydı.
S. F. Abasıyanık - Kurum, kuruluş, tesis.
- Turgu, bekit (vakıf). ~ senedi:turgu, bekit dayancı, belgiti (vakfiyye).
- Kurma, temelleştirme, esaslar koyma. (Osmanlıca'da yazılışı: te'sis)
- Facility.
- Service area.
- Plant.
- Foundation.
- Institution.
- Tablishment.
- Works.
- Establishment.
- Establishing.
- Association.
- Legally.
- Recognized organization.
- System.
- Installation.
- Formation.
- Promotion.
tesis edilmiş
- Based.
tesis etme
- Institution.