tertip ne demek?
- Uygun bir sıraya, düzene koyma, sıralama
Bu gece yazılacak yazım, tertip olunacak nutkum var.
Ö. Seyfettin - Düzenleniş, sıralanış biçimi.
- Düzenleme
Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş.
Atatürk - Doktorun hastaya verdiği ilaç düzeni.
- Dizgi.
- Hile, düzen, komplo.
- Askere alınma dönemi.
- Bk. düzenleşim
- Bk. dizenek
- Bk. düzenleyiş
Order.
Arrangement.
Composition.
Scheme.
Method.
Disposition.
Type-setting.
Prescription.
Plot.
Trick.
Plan.
Project.
Recipe.
Medical prescription.
Arraignment.
Contrivance.
Setting up.
Setup.
Organizing.
Planning.
Contriving.
The manner in which sth is arranged.
Disposition of troops.
Typesetting.
Manner.
Series.
Formula.
düzenleşim
- Aynı sıradaki nesne veya kavramların birbirinin yanında oluşu.
- Bir sınıflamada aynı sırada bulunan iki veya daha çok kavramın bağıntısı.
- Aynı sıradaki nesne ya da kavramların birbiri yanında oluşu, eşdüzende oluşu.
- Bir sınıflamada aynı sırada bulunan iki ya da daha çok kavramın (bir cinsin iki türünün) bağıntısı, bk. düzenleşik
Coordination.
Coordination
tertip et
Make a concoction
tertip etmek
- Düzenlemek, hazırlamak.
- Bk. çevirmek
To arrange.
To set up.
To organize.
To plan.
To contrive.
To dispose.
To typeset.
To compose.