tenha ne demek?
Kökeni: Farsça
- İçinde alışılandan az insan bulunan, kalabalık olmayan, ıssız (yer)
Dükkânın önü gene kalabalıkça idi ama içi tenhaydı.
S. M. Alus - Yalnız, tek.
- Boş yer. Kimsesiz yer.
Deserted.
Scarcely populated.
Uncrowded.
Lonely.
Unfrequented.
Isolated or solitary place.
Lone.
Uninhabited.
Unmanned.
Private.
Secluded.
Solitary.
Desolate.
tenha bir yere çekilmek
Sequester o.s.
tenha kalmak
- Issızlaşmak
- Çevresindekiler gidip tek başına, yalnız kalmak.