temizlik ne demek?
- Temiz olma durumu, saffet, nezafet
Kırk beş sene geçti, servi sandığının temizlik kokusu hâlâ burnumdadır.
R. H. Karay - Temiz durma veya tutma durumu.
- Temizleme işi
Yaşlı, ak saçlı, temizlik meraklısı, temizlik mütehassısı bir adamdı.
A. Ş. Hisar - Ortadan kaldırma, yok etme, öldürme.
- Cleaning.
- Cleanup.
- House-cleaning.
- Cleanliness.
- Neatness.
- Hygiene.
- Purity.
- Chastity.
- Combout.
- Purge.
- Clean.
- Washing.
- Cleanness.
- Pureness.
- Honesty.
- The act of cleaning.
- Purification.
- Staff management.
temizlik bezi
- Rubber, swab, swob.
temizlik deneyi
- Temizleyicilerin etkenliğini anlamak amacıyle, örnekler üzerinde yapılan deney.