telaşlanmak ne demek?
- Herhangi bir sebeple acelecilik göstermek
Geliyor! diye telaşlanarak aşağı koştu.
F. R. Atay - Endişelenmek, kaygılanmak, telaş etmek
Kafilenin başında polisi gören kadınlar fena telaşlanmışlardır.
H. Taner - To get agitated.
- Be alarmed.
- Get flurried.
- Ferment.
- Flap.
- Fluster.
- Take on.
- Fear.
- To get flurried.
- Get anxious.
- To be in a flap.
- To get into a flap.
- To flap.
telaşlanma
- Telaşlanmak işi.
telaşlanmamak
- (neg. form of telaşlanmak) be alarmed, get flurried, ferment, flap, fluster, take on.