tekrarlı ne demek?
- Tekrar edilen, mükerrer
Belki de dünyanın hayatı bizimkinden daha monoton, daha yeknesak ve bilhassa daha tekrarlıdır.
Ş. Rado - Marked by repetition.
tekrar
- Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması
- Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme.
- Bir daha, yine, yeniden, gene
- (Kerr. den) Bir şeyi iki veya daha fazla yapma.
- Review.
- Again.
- Anew.
- Over again.
- Over.
- All over.
tekrarlı bağlaç
- Sıra sözleri ve cümleleri birleştiren bağlaç. || ne...ne, de...de, olsun...olsun, gerek...gerek, ister...ister hem...hem, hem de: O hem ışık ile ve su ile dağılıp akmasını, hem de suda toplanmasını, külçelenmesini bildi (A. H. Tanpınar, Yaşadığım Gibi:İstanbul, İstanbulun Mevsimleri ve Sanatlarımız, s. 1). Ne gücünü aşan meseleler için çene yormaya, kafa eskitmeye niyeti vardı, ne de kendi başarısızlıkları, acıları için suçlu aramaya (T. Buğra, İbişin Rüyası, s. 57). Ne Server içeri girmek arzusu gösteriyor, ne de öbürü gelmesini teklif ediyordu (R. N. Güntekin, Kızılcık Dalları, s. 22). Şerif ona sevgiyle baktı: Hem bu kadar içlenmelisin, hem de bu en içli halinde bile o minicik yalanlarını ve yaltaklanmalarını bırakmalısın (T. Buğra, Dönemeçte, s. 107). Gelenlerin ve geleceklerin çoğu çiftçi, öküzle olsun, makina ile olsun toprakla, sert, sarı, esmer, buğday habbeleriyle ne zaman tekrar başbaşa gelecekler (A. H. Tanpınar, Yaşadığım Gibi:Göçmen Davası, s. 51) vb.
tekrarlı etki sistemi
- Repeated action system.