tebl ne demek?
- Fesad etmek, çürütmek.
fesad
- Bozuk ve fenalık. Karışıklık. Haddi tecavüz edip zulmetmek. (Zıddı: Salah'tır.)( $ Evet fıskla bozulan bir adam, bataklığa düşüp çıkamayan bir şahıs gibi çokların da o bataklığa düşmelerini istiyor ki, maruz kaldığı o dehşetli halet, bir parça hafif olsun. Çünkü musibet umumi olursa, hafif olur. Ve keza, bir şahsın kalbinde bir ihtilal, bir fenalık hissi uyanırsa; yüksek hissiyatı, kemalatı sukut etmeye başlar; kalbinde tahribata, fenalığa bir meyil, bir zevk peyda olur. Yavaş yavaş o meyil kalbinde büyür; sonra o şahıs; bütün lezzetini, zevkini tahribatta, fenalıkta bulur. İşte o vakit, o şahıs, tam manasiyle arzda yırtıcı bir hayvan, ihtilali çıkarıp büyüten bir bela, fesadı durmayıp karıştıran bir afet kesilir. İ.İ.)
tebligat
- Bildirim.
- (Tebliğ. C.) Tebliğler. İlanlar. Bildirilen şeyler.
- Written notices.
- Notifications.
- Communiqués.
- Judgment judgement.
- Precept.
- Process.
- Advice letter.
- -note.
tebligatı resmiye
- Resmi tebliğler. (Osmanlıca'da yazılışı: tebligat-ı resmiye)