tavla ne demek?
- At ahırı
Piyade subaylarının binekleri, makineli tüfek bölümünün katırları o tavlada dururdu.
N. Cumalı - Bölümlere ayrılmış iki yanlı tahta üzerinde on beşerden otuz pul ve iki zarla iki kişinin karşılıklı oynadığı oyun
Öğleden sonra birkaç parti tavla oynamaktan ... hiç vazgeçmiyorduk.
Y. K. Karaosmanoğlu - Bu oyunun üzerinde oynandığı, iki iç yüzü bölme desenli, dikdörtgen biçimindeki tahta kutu.
- Çevrenin atlar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla inşa edilen at barınağı.
- Hayvan bağlanan ahır. (San'at Ansiklopedisinde "Tavla" maddesi: "Hayvanların tavlanması yani istirahat edip çalışacak kıvama gelmesi, kuvvet ve takat kazanması için beslendiği yer." şeklinde tarif edilmiştir.)
- Tables.
- Backgammon.
- Stable.
at
- Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş.
- Astatin elementinin simgesi.
- Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan.
- Tek parmaklılar (Perissodactyla) takımının,atgiller (Equidae) familyasından, küçük başlı ve kısa kulaklı, uzun kıllı yele ve kuyruğu olan, geniş bir tırnakla çevrilmiş olan üçüncü parmağının ucu ile yere basan, bütün dünyaya yayılmış, erkeğine aygır, dişisine kısrak denilen bir tür.
- Zoolojik sınıflandırmada Equidae ailesinin equus cinsinden olan at türüne verilen genel ad, hippos.
- Primarily, this word expresses the relations of presence, nearness in place or time, or direction toward; as, at the ninth hour; at the house; to aim at a mark.
- It is less definite than in or on; at the house may be in or near the house.
- From this original import are derived all the various uses of at.
- Relation of proximity to, or of presence in or on, something; as, at the door; at your shop; at home; at school; at hand; at sea and on land.
- The relation of some state or condition; as, at war; at peace; at ease; at your service; at fault; at liberty; at risk; at disadvantage.
tavla atmak
- Tavla oynamak.
- To play backgammon.
tavla oyunu
- Backgammon