tasfiye ne demek?
- Arıtma, ayıklama, temizleme.
Yoksa mutlu bir şansla bir uzlaşma olacak, bu da yumuşak bir tasfiyeye imkân bırakacak mıydı?
T. Buğra - Özleştirme.
- Bir ticaret kuruluşunun batması, kapanması vb. sebepler üzerine hesapların kesilmesi, alacaklılara, ortada kalan mal ve paradan paylarına düşen miktarın verilmesi, likidasyon.
- Türlü sebeplerle birçok kimsenin görevine son verme.
- Bir işletmenin batması veya kapanması durumunda, varlıklarının satılarak alacaklılara dağıtılması.
- Arıtım, arıtma. ~ etmek: arıtmak.
- Bk. yıktırım
- Saflaştırmak. Olduğundan daha temiz bir hale getirmek. Temizlemek.
Clearance.
Liquidation.
Close-out.
Purification.
Settlement.
Refinement.
Cleanup.
Combout.
Dissolution.
House-cleaning.
Purge.
Takeout.
Winding-up.
Rectification.
Discharge.
Elimination.
Winding up.
Refining.
Doing away with.
Liquidatation, liquidation, winding-up.
Clarification.
Freshening.
Distillation.
Sublimation.
Salvage.
Clearing.
Reducing.
Redu.
yıktırım
- 1 - Bir yeniden bayındırma etkinliğinin gereği olarak ya da yarattığı çekince, eskime gibi nedenlerle bir yapının yerine daha sağlam, daha iyi bir yapı yapmak üzere yıkılması, ortadan kaldırılması. 2 - Bu nitelikteki yapılardan oluşan bir kent kesimindeki bütün yapıların, bu amaçla yıktırılması.
Demolition.
Démolition
tasfiye bilançosu
Liquidation balance sheet
tasfiye değeri
Liquidation value