tanzim ne demek?
Kökeni: Arapça
- Sıraya koyma, sıralama.
- Düzene koyma, düzen verme, düzenleme
- Düzeltme, yoluna koyma, ayarlama.
- Bk. düzenleşim
- Bk. kurallama
- Koyu, pembe, kırmızı (renk)
Horozibiği renginde, sarı ve yeşil çizgili bir kravat takmıştır.
T. Buğra - Bu renkte olan.
- Kırmızı çiçekleri horoz ibiğini andıran bir süs bitkisi (Amaranthus).
- (Nazım. dan) Sıraya koymak. Sıralamak. Dizmek.
- Drafting.
- Framing.
- Disposal.
- Collocation.
- Terrorist group organized by Yasser Arafat in 1995 as the armed wing of al-Fatah; serves a dual function of violent confrontation with Israel and serves as Arafat's unofficial militia to prevent rival Islamists from usurping leadership.
- Regulation.
- Putting in order.
- Organizing.
- Arrangement.
- Regulating.
- Arranging.
- Determining.
- Putting sth in order.
- Reorganizing.
- Preparing.
- Drawing up.
düzenleşim
- Aynı sıradaki nesne veya kavramların birbirinin yanında oluşu.
- Bir sınıflamada aynı sırada bulunan iki veya daha çok kavramın bağıntısı.
- Aynı sıradaki nesne ya da kavramların birbiri yanında oluşu, eşdüzende oluşu.
- Bir sınıflamada aynı sırada bulunan iki ya da daha çok kavramın (bir cinsin iki türünün) bağıntısı, bk. düzenleşik
- Coordination.
- Coordination
tanzim etmek
- Sıralamak.
- Düzenlemek, düzen vermek.
- Bk. düzenine koymak
- A) to put in order b) to organize, to arrange c) to draw up.
- Organiser, ajuster, mettre en ordre, établir
tanzim kadrani
- Indicator regulator