tanış ne demek?
- Tanıdık kimse veya yer.
Birdenbire samimileşiverdi, kırkyıllık tanış olup çıktı.
T. Buğra - Bildik, tanıdık, dost.
- An acquaintance.
- Acquaintance.
tanış çıkmak
- Daha önceden tanışmış olmak.
tanışık
- Birbirini tanıyanlardan her biri
- Acquainted.