tamamlamak ne demek?
- Eksiksiz, tamam duruma getirmek, bütünlemek
... sen hele yarın şu sendekileri ver, üstünü bankadan alır tamamlarız.
A. İlhan - Bitirmek
Bu, otuz yaşına gelmeden altmışını tamamlamış sıska bir gençti.
Ö. Seyfettin - Complete.
- Serve out.
- Finish.
- Integrate.
- Fulfill.
- Button up.
- Catch up on.
- Clear up.
- Complement.
- Bring to completion.
- Consummate.
- Eke out.
- Finalize.
- Fulfil.
- Go through with.
- Implement.
- Perfect.
- Round off.
- Round out.
- Supplement.
- Take up.
- Work off.
- Crown.
- To complete.
- To consummate.
- To complement.
- To finish.
- To perfect.
- To make sth complete or whole.
- Accomplish.
- Carry out.
- Dispose.
- Make.
- To raise to full number.
- Pack in.
- To bring to perfection.
- Satisfy.
- Sew up.
- To make short.
tamamlama
- Tamamlamak işi, itmam.
- Completion.
- Integration.
- Finishing.
- Finish.
- Perfection.
- Accomplishment.
- Consummation.
- Follow-through.
- Fulfillment.
tamamlama maddesi
- Bir ya da birden çok bölümü eksik bırakılan bir cümlenin, bir tanımın tamamlanmasının istenildiği test sorusu.
- Completion item.