talim ne demek?
- Öğretim.
- Alıştırma
Sudan çıktıktan sonra tabanca ile nişan talimi yapardık.
Y. K. Beyatlı - Uygulamalı olarak yapılan askerlik eğitimi
Eğil dağlar, eğil üstünden aşam / Yeni talim çıkmış varam alışam.
Halk türküsü - Öğretmek. Yetiştirmek. Alıştırmak. Belli etmek. İdman. (Osmanlıca'da yazılışı: ta'lim)
- Bk. alıştırı
- Drill.
- Exercise.
- Drilling.
- Teaching.
- Instruction öğretim.
- Practice.
- Training.
- Instruction.
- Instructing.
- Practicing sth.
- Education.
alıştırı
- Herhangi bir işte kendiliğinden ve hızla doğru sonuca ulaşmayı öğrencilere kazandırmayı amaçlayan öğretim etkinliği.
- Beden çalışmalarında temel becelerilerin elde edilmesi ve bu becerilerin pekiştirilmesi için yapılan yineleme işi.
- Drill.
talim etmek
- Öğretmek, bilgi kazandırmak.
- Hep aynı şeyi yemek zorunda olmak.
- To teach
- To have to eat (the same food).
talim görmek
- Train