talassofobi ne demek?
- Deniz korkusu
deniz
- Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi.
- Bu su kütlesinin belirli bir parçası.
- Sınırsız genişlik, çokluk, yoğunluk.
- Aydaki düzlükler.
- Geniş alan.
- Yer kabuğunun çukur kesimlerini dolduran, bağlı olduğu anadenize göre daha az derin, karasal sahanlıkları daha yaygın ve karaların etkisine çokça açık tuzlu su alanları.
- Büyük su kütlesindeki dalgalanma.
- Büyük su kütlesi.
- Çok, bol.
- Derya.
talassoterapi
- Deniz suyu ile yapılan bir tedavi yöntemi.
talas
- Testere ile biçilen veya rende, matkap, törpü vb. araçlarla işlenen bir şeyden dökülen kırıntılar.
- Yelin kaldırdığı toz.
- Fırtına, kasırga.
- Can sıkıntısı.
- Köşe.
- Oğuzların 24 boyundan biri.