takdir ne demek?
- Takdirname.
- Değerini, kıymetini, lüzumunu anlamak.
- Beğenme, beğenip belirtme, değer verme
... herkesin takdirini kazanarak yükselmek ümidi bizi işimizin başına koşturuyor.
Ş. Rado - Bir şeyin değerini, önemini, gerekliliğini anlama.
- Değer biçme.
- Kitle iletişim araçlarında izlenme oranı.
- "Bu, şu, o" gösterme sıfatlarıyla kalma durumunda kullanıldığında "O durumda, böyle olunca" anlamlarında durum veya şart bildiren bir söz
Bu takdirde hem kendilerini hem de milleti iğfal etmiş olurlar.
Atatürk - İnsan için tespit edilen hayat çizgisi.
- Allah'ın isteği, Allah'ın yazdığı.
- Kıymet vermek.
- Appreciation.
- Admiration.
- Recognition.
- Estimation.
- Approbation.
- Commendation.
- Discretion.
- Estimate.
- Opinion.
- Regard.
- Tribute.
- Predestination.
- Fate.
- Understanding.
- Case.
- Prearrangement.
- Recognition of the worth / merit / importance of sb / sth.
- Assessment.
- Understanding fully.
- Approval.
- Applause.
- Distillation.
- Critical appraisal.
- Estimate evaluation.
- Front.
- Plaudit.
- Predestinat.
takdir eden
- Appreciative, appreciatory, appreciating.
takdir edilemez
- Inappreciable.