takımerkinin demir yasası ne demek?
- (Roberto Michels) Özellikle büyük örgütlerin başlangıçtaki amaçlarının hiç değilse bir bölümünden uzaklaşma eğilimi göstermeleri.
- Iron law of oligarchy.
- Loi de fer d'oligarchie
takımerki
- Oligarşi.
- Oligarchy oligar?i.
takım
- Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman.
- Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk.
- Görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu, grup, ekip, trup.
- Birbirini tamamlayan şeylerin tümü
- Sigara ağızlığı.
- Aşağılayıcı ve küçümseyici anlamda topluluk
- Benzer, gibi
- Bölüğü oluşturan birliklerden her biri
- Bir televizyon yayınını, özellikle dışarıda canlı yayını gerçekleştiren en ufak uygulamanlar topluluğu.
- Bir film çeviriminde görüntüleri saptama, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en ufak uygulamanlar topluluğu. TV
demir
- Bu elementten yapılmış
- Bazı nesnelerin demirden yapılmış parçası.
- Ayakkabı topuğuna veya ayakkabı burnuna aşınmayı önlemek için çakılan, özel olarak yapılmış madenden parça.
- Güçlü, kuvvetli, sert
- Çapa (II).
- İnsan veya hayvan memesi.
- Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe).
- Simgesi Fe , atom numarası 26, atom kütlesi 55,85 g, e.n. 1535
- Bazı minerallerde, hemen hemen her çeşit toprakta ve mineralli sularda bulunan atom numarası 26, atom ağırlığı 55, 847, sembolü Fe olan bir metal element. Hemoglobin, miyoglobin, sitokrom, peroksidaz, katalaz gibi bazı hemoproteinlerin temel kısmını oluşturur. Esas işlevi oksijenin hemoglobin içinde dokulara ve hücresel oksidasyon mekanizmalarına taşınmasıdır.
- Sağlamlık, dayanıklılık gibi özelliklerinden dolayı çoğu halk inanmalarında ve büyüsel işlemlerde kullanılan maden.
yasa
- Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve mecburiyet gösteren kural.
- Devletin yasama organları tarafından konulan ve uyulması gereken kurallar bütünü, kanun.
- Bilimde çok sayıda deney ve gözlemden sonra, aynı şartlarda aynı sonuçları verdiği kesin olarak belirlenen durum.
- Toplumsal hayat içinde kendiliğinden oluşan ve uyulması toplum içinde yaşamanın bir mecburiyeti olan alışkıların bütünü.
- Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması şart olan temel.
- Olaylar arasında düzenli bir bağıntıyı saptayan ve bir şeyin zorunlu olduğunu dile getiren genel önerme. Olayların gidişinde olağandışına yer vermeyen, değişmezlik ve zorunluluk gösteren kural (doğayasası).
- Değişmezlik ve zorunluluk niteliği taşımayan, ancak bir yükümlülüğü içeren, özgür bir istence dayalı kural (gereklilikyasası). .// Bu türyasa: a- Hukukta: Toplumda bireyler arası ilişkileri düzenlemek amacıyle devletçe konmuş yönerge ve kurallar, b- Ahlâkta: Törelerle ilgili davranışları düzenleyici buyruklar ve yönergeler; bir davranışın nasıl olması gerektiğini, ne yapmak gerektiğini gösteren kurallar. 3-Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması zorunlu olan temel -> belitler; mantık kuralları (düşünmeyasaları).
- Kanun; düzen; töre.
- Act of congress.
- Code.