tahrik ne demek?
- Cinsel isteği, duyguları uyandırma.
- Bir kimseyi kötü bir iş yapması için ileri sürme, kışkırtma.
- Yola çıkartma, hareket ettirme, kımıldatma.
- Bk. kışkırtma
- Atlarda, bağırsaklarda patolojik vaziyet değişimi sonucu oluşan sancılar.
- Kımıldatma. Kımıldatılma. Yerinden oynatma. Hareket ettirme.
- Turning on.
- Excitation.
- Incitement.
- Instigation.
- Provocation.
- Agitation.
- Fomentation.
- Impellent.
- Incitation.
- Sedition.
- Stimulation.
- Whetstone.
- Excitement.
- Drive.
- Propulsion.
- Actuation.
- Setting in motion.
- Driving.
- Propelling.
- Exciting.
- Stimulating.
- Arousing.
- Disturbance.
- Flagwaving.
- Impulse.
- Impulsion.
- Inducement.
- Prompting.
- Solicitation.
kışkırtma
- Kışkırtmak işi, tahrik, ajitasyon.
- Herhangi bir kişiye, gruba, kuruluşa veya devlete karşı girişilen ve onları sonradan ağır sonuçlar verecek bir karşı eylemde bulunmaya zorlayan, önceden tasarlanmış girişim, provokasyon.
- Bir kimse ya da birçok kişileri suç işlemeğe iteleme, sürükleme, yöneltme.
- Provocation, abetment, instigation.
- Agitation.
- Incitement.
- Provocation.
- Sedition.
- Provacation.
- Flagwaving.
tahrik cereyanı
- Actuating current.
tahrik eden
- Seductive.