tahmin ne demek?
- Yaklaşık olarak değerlendirme, oranlama
Ancak yirmi beş yaşlarında tahmin olunabilirdi.
Ö. Seyfettin - Akla, sezgiye veya bazı verilere dayanarak gelecek bir şeyi, olayı kestirme.
- Önceden kestirilen, düşünülen şey.
- Bk. kestiri
- Bk. beklenti
- Bk. öndeyi
- Gelecek bir zamanın herhangi bir noktasındaki istatistiksel tesadüfi değişkenlerin büyüklüğünü tahmin etme işlemi.
- (Hamn. dan) Aşağı yukarı bir fikir söylemek. İhtimallere dayanan düşünce. Zayıf delil ile hüküm ve kıyas etmek.
- Bk. kestirim
- Estimate.
- Conjecture.
- Guess.
- Estimation.
- Approximation.
- Calculation.
- Divination.
- Forecast.
- Judgement.
- Outlook.
- Prediction.
- Presumption.
- Presupposition.
- Prognostication.
- Prophecy.
- Shot.
- Speculation.
- Supposition.
- Surmise.
- Guesswork.
- Prognosis.
- Appraisement.
- Reckoning.
- Judging.
- Forecasting.
- Appraisal.
- Boss-shot.
- Idea.
- Opinion.
- Prevision.
- Rating.
kestiri
- Bir olay, bir deney ya da hesaplama sonucunu önceden kabaca bilme.
- Bir olay, bir deney ya da hesaplama sonucunu önceden kabaca bilme.
- Prediction.
- Voraussage
- Prédiction
tahmin düzeltmesi
- Bk. kestirim düzeltmesi
tahmin edebilme
- Predictability