tahakkud ne demek?
- Kin tutma, kin gütme.
tahakkuk
- Gerçekleşme, yerine gelme.
- Bir şeyin doğruluğunun meydana çıkması. Gerçekleşmek. Delil ile isbat edilmek. Sabit ve hakikat olduğu aşikar olmak.
- Realization.
- Realization gerçekleşme.
- Accrual.
- Becoming a reality.
- Turning out to be true.
- Accrument.
- Falling due.
- Assessment.
tahakkuk eden faiz
- Bk. gerçekleşen ürem